Bel-Boyun Fıtıklarına Holistik Yaklaşım
Omurgamız çok sayıda kemikten oluşur. Omurganın esnek olmasını sağlayan ise bu kemikler arasında bulunan disklerdir. Daire şeklindeki bu diskler omurlar arasında yastıklama işlevi görür. Omurlar arasındaki diskin yapısının değişerek kanal dışına taşması ve sinirlere baskı oluşturması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Yerinden oynayan disk, omurilik içinden sinirlere baskı yapar. Bu baskı sonucunda ise şiddetli ağrılar görülebilir.
Bel ve boyun Fıtığının en önemli belirtisi ağrıdır. Bacak ağrısı en sık rastlanır. Kesin tanı koymak için görüntüleme yöntemleri kullanılır. Sırt veya bacak ağrıları kas ağrılarından da kaynaklı olabilir.
Bel ya da boyun fıtığı tanısı konulan bir hastaya ilaç tedavisi veya fıtığın durumuna göre ilaç tedavisi verilir ya da ameliyat önerilir. İlaç tedavisi oluşan ağrıyı hafifletmek amacıyla verilir. Fıtık nedeniyle oluşan ödemi rahatlatıp az acı hissedilmesi sağlanmaya çalışılır. Ayrıca kişinin ani hareket etmesi kısıtlanarak daha az acı hissetmesi ve fıtığın ilerlemesi engellenmeye çalışılır. Bunda başarılı olunamaz ise fıtığa sebep olan iki kemik arasındaki disk temizlenir, yerine protez konularak sinir baskısı ortadan kaldırılmaya çalışılır. Ameliyat olan fıtık vakalarının bir kısmında yeniden fıtık oluşabilir.
Görüldüğü gibi klasik tıp yaklaşımında fıtığın neden oluştuğu, hangi etkinin böyle bir sonuç doğurduğu ile ilgelenilmez. Oluşan rahatsızlık yani ağrı, uyuşukluk gibi belirtiler ortadan kaldırılmaya çalışılır. Nedeni bulunmadığı sürece yapılan tedavilerde hiçbiri kalıcı sonuç oluşturmaz. Yani klasik tıp birçok hastalıkta olduğu gibi bel- boyun fıtıklarında da bataklığı görmezden gelip sineklerle uğraşır.
Holistik tıp yani bütüncül tıbbın bel – boyun fıtıklarına karşı yaklaşımı nedir? Nasıl tedavi eder?
Bel – boyun fıtıklarını bütüncül bir yaklaşım ile değerlendirip tedavi etmediğimiz sürece kalıcı bir tedavi sağlayamayız.
İnsan vücudunda organlarımızın düzenli çalışmalarını sağlayan bir enerji döngüsü vardır. Bu akupunkturda meridyenler ile ifade edilir. Meridyenlerdeki enerji ile ilgili oluşan bozukluklar ilgili organlarda rahatsızlıklar yapar. Bel boyun fıtıklarını oluşturan en önemli neden ilgili merideyende oluşan blokaj sonucu, enerji döngüsünün bozulmasıdır. Akupunktur bir enerji dengeleme yöntemidir. Bel – boyun fıtıklarında enerji dengelemesi yapıldığında rahatsızlığın geçtiği hatta tamamen kaybolduğu görülür.
Bel – Boyun fıtığı olan kişilerde ilk kontrol edilmesi gereken ağrının olduğu veya fıtıklaşmanın olduğu sırt veya boyun kısmı değildir. Fıtık veya sırt ağrısı olan kişilerin ilk önce dişleri kontrol edilmelidir.
Evet yanlış okumadınız !!! Eğer bir fıtığınız varsa önce dişlerinizi kontrol ettirmelisiniz. Çünkü dişlerimiz ile omurgalarımız arasında enerji anlamında bir bağlantı vardır. Dişinize yaptırdığınız bir dolgu , implant fıtığa neden olabilir.
Şaşırdınız belki ama bel - boyun fıtığı olanlar bunu kolaylıkla test edebilirler .
Fıtığınız oluşmadan önce dolgu yaptırdınız mı? Özellikle ağzınızda amalgam dolgunuz var mı? Amalgam dolgusu olanların enerji döngüsü bozulduğu gibi ayrıca amalgama bağlı civa toksititesi ve buna bağlı rahatsızlıklar yaşama ihtimali daha yüksektir. Ağzınızdaki dolgunun hangi dişinizde olduğunu kontrol ederek sırtınızda ya da boynunuzda hangi bölgede ağrı ya da fıtıklaşma olduğunu tahmin edebiliriz. Eğer fıtıklaşma dişinizdeki dolgu ve implanta bağlı ise ilaçla tedavi edilemez hatta ameliyat olsanız bile dişinizdeki dolgu orada durduğu sürece aynı yerden tekrar fıtıklaşma olur.
Öyleyse bel boyun fıtıklarında ne yapmalıyız?
1. Dişlerimizi kontrol edeceğiz. Özellikle amalgam dolgu varsa onları değiştirip kompozit dolgu yaptıracağız .
2. Toksin yükümüzü artıran hayat tarzımızı değiştireceğiz.Hazır gıdalar tüketmeyeceğiz. Asitli içecekler ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden vazgeçeceğiz.
3. Elektro manyetik yük oluşturan cep telefonu, baz istasyonu vb. enerji dengemizi bozan çevresel etkilerden uzak duracağız. Tamamen uzaklaşamıyorsak etkilerini azaltmak için koruyucu tedbir alacağız.
4. Fıtıklaşmalar genellikle toksin yükünün artması ile birlikte oluşur. Özellikle sırt bölgesinde biriken toksin ve ağır metaller dolaşımı bozarak kanlanmayı azaltır ve o bölgedeki kaslarımızı zayıflatır. Onun için toksik yükümüzü azaltmamız önemlidir.
5. Toksik yükü azaltmak için en önemli tedavi yöntemi hacamattır. Sırt ve boyun bölgesine yapılacak hacamat özellikle ağrıyı ortadan kaldırır. Mekanik olarak bölgedeki ağır metal ve toksinleri uzaklaştırır. Fıtığın iyileşmesinin önündeki engelelri kaldırır.
6. Sırt bölgesinde kan dolaşımını yeniden düzenlemek ve toksik yükü azaltmak için bentonit ile beraber PEMF (Pulsatif Elektro Manyetik Frekans ) tedavisi de başarılı sonuçlar oluşturur.
7. Akupunktur tedavisi bozulan dengeyi yeniden oluşturarak kalıcı iyileşme sağlar. Hatta bel – boyun fıtıklarının tek kalıcı tedavi yöntemi akupunktur denilebilir. Çünkü akupunktur ile fıtık tedavi edilmiş ise yeniden aynı yerden fıtıklaşma görülmez.
8. Lokal ozon uygulaması ve CGF (Kök Hücre tedavisi ) bölgenin bağışıklık sistemi tarafından tamir edilmesi için uygulanan çok etkili iki yöntemdir.
9. Dirençli vakalarda vucüdu dengelemek ve rahatsızlığı tedavi etmek için için Quantum frekans tedavisi de kullanılabilir.
Bel – Boyun fıtıklarında bütüncül bir yaklaşım ortaya koyup vücudun dengesini yeniden oluşturmazsak bu rahatsızlıktan kurtulamayız. İlaç tedavisi ve klasik tıp yöntemleri bu rahatsızlığın tedavisinde başarısızdır. Hatta kullandığımız ağrı kesici ilaçların toksik etkileri ilerleyen yıllarda mevcut hastalığın belirtilerinin artmasına hatta diğer organları ilgilendiren kalıcı rahatsızlıklara neden olmaktadır ? Şimdi şöyle bir düşünün, çevrenizde kaç kişi ilaç kullanarak, bel – boyun fıtığından kurtuldu? Cevap neredeyse hiçbiridir.
Akupunktur, Hacamat, Quantum, CGF ve Ozon uygulamaları bel boyun fıtıklarının kesin tedavisinde çok etkili yöntemlerdir. Bunlardan biri veya birkaçı birlikte uygulanarak tedavi yapılır. Hangi uygulamaların hangisinin , hangi sırayla kullanılacağı her hastaya göre değişiklik gösterir. Buna doktor hastayı muayene ettikten sonra karar verir.
Bu yöntemler Bel - boyun fıtığını kalıcı olarak tedavi ederken, herhangi bir yan etki ve olumsuz etki oluşturmaz. Bütüncül tedavi yöntemlerinin en önemli avantajı da budur.
Öyleyse bel- boyun fıtıklarının tedavisinde çevresel etkiler, toksik yük, bozulan vücut dengesi gibi faktörleri bir arada değerlendirip bütüncül bir yaklaşım ortaya koymalı ve buna uygun tedavi yöntemlerini seçerek tedavi olmalıyız. Böylelikle rahatsızlıklarımızdan kalıcı olarak kurtulabiliriz.