Otizm'de Holistik Yaklaşım

Otizim günümüzde görülme sıklığı her geçen gün artan önemli bir sağlık problemidir. Otizm bir spektrum bozukluğu olarak kabul edilir.Spektrum bozukluğu doğuştan ve yaşamın ilk döneminde ortaya çıkan bir nöro-gelişimsel bozukluk olarak tanımlanır.Otistik hastalarda beynin yapı ve işleyişini bozan ve sinir sisteminin etkilendiği kabul edilmektedir.Klasik tıp otizmi norolojik bir rahatsızlık olarak görüp bu kapsamda tedavi protokolleri geliştirmiştir. Fakat otizmin gittikçe artması , tedavide yeterince başarı sağlanamaması otizmin değerlendirilmesinde ve tedavisinde daha kapsamlı bir tedavi yaklaşımı uygulmak gerektiğini göstermektedir.Öncelikle hastalık yoktur hasta vardır yaklaşımı otizm için de geçerli bir yaklaşımdır. Bu nedenle otizm tedavisinde holistik yaklaşım tedavi açısından çok önemlidir.Otizmin sinir sistemi ve beynimizi etkileyen bir sonucu olduğu hepimizin gördüğü durumdur. Fakat bu bozukluklar neden oluyor sorusunu sorup otizmin altında yatan gerçek nedenleri tedavi etmeyip , semptomlarla uğraştığımız sürece otizm tedavisinde başarılı olmamız mümkün değildir.

Otistik çocuklarda ağır metal yükü çok fazladır. Bu çocuklarda detoks sistemi çok iyi görev yapamamaktadır. Bağırsak flora yapısı bozuktur. Bu bozukluklar göz ardı edilerek otizm tedavi edilmeye çalışıldığında başarı sağlanamamaktadır. Otistik çocuklar bu bozukluklar değerlendirilip ciddi bir beslenme ve yaşam düzenlemesine alınmalıdır. GAPS diyeti uygulaması beslenme için en uygun yaklaşımdır.Fakat toksin temizliğinde problemli olan çocukların çevresel toksinlerle temasını da en aza indirmek için yaşantısında düzenlemeler yapmak da tedaviyi desteklemek için önemlidir. Bağırsak florasını düzeltmeden bahsedilen detoks sistemlerini kalıcı bir şekilde düzeltmek mümkün olmamaktadır.Dışardan giren toksin yükünü azaltırken , mevcut yükü de temizlemek gereklidir.Ayrıca bu çocuklarda yapısal işleyiş bozuklukları nedeniyle eksik olan mineral , vitamin eksiklikleri de tamamlanmalıdır.

Otistik çocukarın her birinde hastalık parmak izi gibi düşünülmelidir.Yani herbirine farklı yaklaşmak gerekir. Çünkü herbirinde hastalığı oluşturan nedenler birbirlerinden tamamen farklıdır.Parmak izi tespit edilemediği sürece hastalığın kilidi açılamaz. Parmak izini tesbit etmekte kullanılan en etkili yöntem quantum ya da enerji tıbbıdır. Enerji tıbbı frekanslar aracılığı ile rahatsızlığı oluşturan nedenleri bulmamıza ve bu frekanslar aracılığı ile bozuklukları düzeltmek üzere bağışıklık sistemimize bir görev listesi oluşturmamıza imkan tanır.

Otizmde tedavi holistik yaklaşım ile bakmadığımız sürece mümkün değildir.