Holistik tıp nedir ?
Holistik bütüncül , bütünsel olarak da ifade edilebilen , tümü içeren anlamında kullanılan bir kelimedir. Holistik kelimesi tıp için kullanıldığında hastayı tüm yönleriyle değerlendirmek anlamına gelen bütünsel bakış açısını ifade eder. Holistik tıp yaklaşımı hastalığa değil hastaya odaklanma ve onu fiziksel, duygusal , çevre, beslenme , sosyal ilişkileri vb tüm parametler kullanılılarak değerlendirmek demektir.
Günümüz tıbbının başarısızlığının arkasındaki en önemli neden hastalık odaklı yaklaşımdır. Ortodoks tıbbı yani günümüz tıbbı , Hastaların tedavisini , vücudun bir şeylerin doğru gitmediğini anlatmak için kullandığı ağrı , bulantı , baş dönmesi , gaz, uykusuzluk vb belirtilerin ortadan kaldırılması yönünde bir yaklaşım ortaya koyarak yapmaya çalışır. Bunu yaparken de hastalığı oluşturan ana nedenle uğraşmak yerine , belirtileri ortadan kaldırmakla uğraşır. Holistik tıp yaklaşımı ise bundan tamamen farklıdır. Hastalığı oluşturan ana neden bulunmaya çalışılır. Bu yapılırken de tüm hastalığa neden olabilecek etkiler ortadan kaldırılarak ana neden tedavi edilir. Bu kalıcı iyileşme için şarttır. Ömüt boyu ilaç kullanarak iyilik halini sürdürmeye çalışmak tedavi değildir. Belirtileri ortadan kaldırmak vücudun bize ilettiği yardım mesajlarına kulak tıkamak demektir.
Kişiyi bütünsel olarak değerlendirmek tedavi için şarttır. Duygularımızı bedenimizdeki rahatsızlıkları tedavi ederken görmezden gelemeyiz. İşimizin , ilişkilerimizin , sosyal çevremizin oluşturduğu stress vücudumuz olumlu ya da olumsuz etkiler. Bunların olumsuz etkilerini düzeltmeden fiziksel bedende yaşadığımız sıkıntıları çözemeyiz.
Beslenmemiz hastalıkları tedavi ederken göz önünde bulunduracağımız en önemli basamaktır. Vücudumuza zarar veren toksinleri de , vücudumuzun ihtiyacı olan mineral , vitamin , aminoasit vb . yararlı maddeleri de besinlerimizle alırız. Beslenmeyle ilgili düzenleme yapmadan hastalıkla ilgili yaşadığımız bozuklukları kontrol altına almak hayaldir. Özellikle günümüzde gıda katkıları kullanılarak üretilmiş market ürünleri, toksik kimyasallar ve ağır metalle kontamine ürünler , GDO lu ürünler çok fazladır. Hastalıkların oluşmasında ana nedeni oluşturan bu toksik kirlilik ancak beslenme ile ilgili doğru adımlar atılarak düzeltilebilir. Beslenmede ürünün kalitesi kadar tüketilen miktar, zaman da o kadar önemlidir. Beslenme ile ilgili düzenleme holistik tıp yaklaşımının olmazsa olmazlarındandır.
Holistik tıp yaklaşımı kişiyi bütüncül anlamda değerlendirirken aynı zamanda ona doğal ve yan etkisiz tedavi seçenekleri sunar. Kendisi birçok toksik madde içeren ve yan etkileri olan Ortodoks tıbbı ilaç tedavisi yaklaşımının aksine , öncelikli olarak vücudun kendi tedavi mekanizmasını destekleyen ve güçlendiren tadavi yaklaşımını öncüller.
Holistik tedavi yaklaşımı alternatif tıp olarak yanlış bir ifade ile adlandırılmaktadır. Bu çok yanlıştır. Çünkü holistik tedavi yaklaşımı akupunktur, fitoterapi , hacamat , ayurveda gibi kadim tedavi yöntemlerini içerir. Yüzlerce yıllık tedavi yaklaşımlarına alternatif adlandırılması , geçmişi neredeyse 100- 150 yıllık olan Ortodoks tıbbını ana omurga olarak tescilleme çabasıdır. Oysa holistik tıp yaklaşımları insanlığın varoluşundan bu yana kullanılmış kadim yöntemleri içerirken , gelişen teknolojilerle keşfedilen ozon , biorezonans, pemf , aromaterapi , quantum terapsisi gibi yeni yöntemleri de içerir. Hatta Ortodoks tıbbını reddetmez bilakis onun tanı yöntemlerini de kullanarak onu da içine alır.
Holistik tıp kişiyi tüm yönleriyle değerlendirebileceği her türlü tanı yöntemini kullanır. Hiçbir yöntemi dışlamaz. Tedavide ise öncelikli olarak kişilere zarar vermeyecek yöntemleri kullanarak ana problemi ortadan kaldırır.Bu anlamda holistik tıp tüm tanı ve tedavi disiplinlerini içine alan geniş , bütüncül bir yaklaşımdır.